Dolaylı güdülenme ne demek ?

Yaren

New member
**Dolaylı Güdülenme: Başka Bir Yoldan Gitmek Amaç Mı, Yöntem Mi?**

Bazen hayat, tam istediğimiz gibi giderken, birdenbire bir şey olur ve o beklenmedik "dolaylı güdülenme" devreye girer. Hani şu, hiç beklemediğiniz bir şekilde, asıl hedefinize ulaşmak için farklı bir yola sapmanızdır. Bunu ilk fark ettiğinizde biraz kafanız karışabilir, “Ya, ben neyi kaçırdım?” diyebilirsiniz. Ama merak etmeyin, aslında dolaylı güdülenme, bazen en akıllıca strateji olabilir. Hadi gelin, bu konuyu biraz daha derinlemesine keşfedelim, çünkü bazen amacımıza ulaşmak için bambaşka bir yol izlemek gerektiğini göreceğiz.

**Dolaylı Güdülenme: Kısa Tanım, Büyük Etki**

Dolaylı güdülenme, en basit haliyle, bir hedefe ulaşmak için doğrudan değil, dolaylı bir yol izlemeyi ifade eder. Yani, amacınıza gitmek için bazen o doğrudan çizgiyi takip etmeniz gerekmiyor. Bu kavram genellikle psikolojide, insanların bilinçli veya bilinçsiz olarak hedeflerine ulaşmak için başka yollar denemesi durumu için kullanılır. Ama işin içinde eğlenceli bir şeyler var, çünkü bu bazen oldukça stratejik bir seçim, bazen de tam anlamıyla şansa bağlı bir karar olabilir.

Örneğin, diyelim ki bir iş görüşmesine katılacaksınız. Hedefiniz açık: işe girmek. Ama son dakika aklınıza gelir ki, iş görüşmesinde başarılı olmanın bir yolu da, şirketin patronuyla bir futbol maçı yapmaktan geçiyor olabilir. Bu noktada, işinize doğrudan odaklanmak yerine, futbol becerilerinizi geliştirip, dolaylı yoldan “sosyal ilişki” kurarak hedefe ulaşmayı seçebilirsiniz. Şimdi, burada iki şey söyleyebiliriz: ya futbolu iyi oynayarak işe girersiniz ya da patronunuzla oynamak o kadar zor olur ki iş görüşmesini unutup, biraz başka yönlerden ikna etmeyi başarırsınız.

**Erkekler ve Çözüm Odaklı Stratejiler: Yola Çık, Ama Nereye Gittiğine Dikkat Et!**

Erkekler, genel olarak doğrudan çözüm odaklı yaklaşımlarla tanınırlar, değil mi? Yani, bir problem varsa, çözüm hemen bulunmalıdır! Dolaylı güdülenme onlara biraz karışık gelebilir; çünkü erkeklerin genelde doğrudan yol izlemek gibi bir eğilimleri vardır. Ancak, işin içinde biraz strateji ve oyun varsa, o zaman dolaylı güdülenme erkekler için de oldukça cazip olabilir.

Örneğin, iş yerinde terfi almak isteyen bir erkek, genellikle direkt olarak "ben terfi istiyorum" diyerek, patronuyla konuşmak yerine, işe gidişini biraz daha stratejik hale getirebilir. Daha fazla sorumluluk almak, liderlik pozisyonlarına girmek, çeşitli projeleri yönetmek… Hepsi dolaylı güdülenmenin birer parçası. Yani, esas amaca ulaşmak için yapılan planlı ve bilinçli küçük hamleler. "İçeri girip doğrudan söylemek yerine, biraz etrafı dolaşayım, stratejimi kurayım, biraz da arka planda çalışarak avantaj sağlayayım," düşüncesi, en tipik dolaylı güdülenme örneklerinden biridir.

Ama tabii, burada bir denge olmalı. Çünkü bazen stratejik düşünmek, o kadar dolambaçlı hale gelir ki hedefi unutup, kendinizi bir "labirentin içinde kaybolmuş" hissedebilirsiniz.

**Kadınlar ve İlişkisel Yöntemler: Duygusal Zeka ve Dolaylı Güdülenmenin Gücü**

Kadınların, toplumsal yapıları gereği daha empatik ve ilişki odaklı yaklaşımlar sergileyebildikleri bir gerçek. Ama bu, dolaylı güdülenmeyi kullanmak için de harika bir zemin hazırlar. Çünkü kadınlar, olaylara farklı açılardan bakabilme yetenekleriyle, bir hedefe ulaşmak için en uygun yolu (veya yoldan sapmaları) daha rahat fark edebilirler. Dolaylı güdülenme, onlar için doğrudan bir hedefe ulaşmak değil, hedefe giden yolda kurulan duygusal bağları ve ilişkileri kullanarak bir sonuca ulaşmak anlamına gelir.

Örneğin, bir kadın iş yerinde bir pozisyona gelmek istiyorsa, doğrudan "ben bu pozisyonu istiyorum" demek yerine, iş arkadaşlarıyla güçlü ilişkiler kurmayı, patronuyla empatik bağlar geliştirmeyi ve gruptaki dinamikleri anlayarak karar almayı tercih edebilir. Burada amaç, yalnızca iş yerindeki ilişkileri geliştirmek değil, aynı zamanda bu ilişkileri, stratejik bir adım gibi kullanarak hedefe bir adım daha yaklaşmaktır. Kadınlar, bazen insanların isteklerini ve ihtiyaçlarını anlama konusunda bu dolaylı yolları çok daha etkili kullanabilirler. Bu da onların doğal bir avantajıdır.

Dolaylı güdülenme, aynı zamanda kadınların çevresel faktörleri ve duygusal zekalarını kullanarak, daha geniş bir perspektiften bakmalarına olanak tanır. Bir hedefe varmak için, bazen yoldaki taşları kaldırmak ve engelleri aşmak için başkalarıyla güçlü bağlar kurmak gerekir. Kadınlar, ilişkileri iyi yönetme ve bu ilişkileri amaca dönüştürme konusunda oldukça başarılıdırlar.

**Sonuç: Kısacası, Yoldan Sapmak Bazen En İyi Yoldur!**

Dolaylı güdülenme, her iki cinsiyetin de farklı bakış açıları ve yöntemlerle kullanabileceği etkili bir strateji. Erkekler doğrudan çözüm odaklı yaklaşırken, kadınlar daha empatik ve ilişkisel bir yol izleyerek benzer hedeflere ulaşabilirler. Önemli olan, yola çıktığınızda neye ulaşmak istediğinizi unutmayın ve yol boyunca karşınıza çıkan fırsatları değerlendirin. Bazen "amaç" değil, "yol" önemli olabilir. Sonuçta, hayat bir yolculuktur ve o yolculukta ne kadar farklı rotalar izlerseniz, varacağınız noktalar da o kadar farklı olabilir.

Peki, sizce dolaylı güdülenme, doğrudan bir hedefe ulaşmaktan daha etkili bir yöntem mi? Hangi stratejiyi daha fazla kullanıyorsunuz: doğrudan gitmek mi yoksa bir miktar dolambaçlı yoldan ilerlemek mi?